13 Haziran 2013 Perşembe

Sonsuz baharın ülkesi

Benim için Haziran zıtlıklarla dolu zamanlar demektir , aşk ve terk etme vardır , sevgi ve nefret vardır , gündüzleri sıcaktır geceleri hafif hafif titretir insanı...

Yarim Haziran bir ikizler insanıydı ve beni de bir ikizler burcu insanı sanmıştı.Hoş bir ikizler olsaydım her şey daha açıklanabilir olurdu .İkizler insanı çift kısmetlidir derler , seveni/talibi çoktur denir.Aynı zamanda terk edeni de çoktur.Ah edeni de çoktur.Gözyaşı da eksik olmaz , gülücükleri de ikizler insanın.

Yılın bu mevsimi içimi garip bir heyecan ve geçmişe duyulan inanılmaz bir özlem ele geçirir.Sahi sonsuz bahar diyoruz da , herkes biliyor mu bu sonsuz baharı?

İnsan aşık olunca hayat ona güzel olur , yolda şarkılar söyler , her yere dans ederek gider.Ben aşık olunca öyle yapıyorum ve eğer bir de karşılıklıysa aşkınız;tüm kötülükler ve acılar yerini sonsuz baharın ülkesine bırakır.Burada ağırlık yoktur , kötülük yoktur.Çocuksu bir sevgi , saatlerce sevdiğinin gözlerine bakmak istediğin günler vardır.Ona sarılmak Dünyaları kucaklamaktır.

Ben yaşamın amacı olarak aşkı savunurum.Bir insanı sevmek ve etrafında o sevdiklerinin olması.Aynı şekilde sevilmek.Güneş ışığı Dünyamızı terk etmemiş olur o zaman.

Sahi , bir insanı hayattan fazla sevmek mümkün müdür? Mümkündür. Basit insanlar için tek bir gerçek vardır ''ya sevilirsin , ya seversin''. Ve Eros'un laneti bu insanları aşkı kötülemeye mecbur bırakmıştır.Aşk sarhoşları bu laneti yüceltir.Çünkü yarim haziranın dünyası ışıkla doludur.Ve bardakları şarapla dolup taşar.

Ve yıllardan yine geldi haziran ve belki bu sefer aşk şarkıları bizim olur.Müzikler bize yazılır.Öldüğümüzde aşkımız kuşaklardan kuşaklara anlatılır.Belki kemiklerimiz bile toz olur ama geriye unutulmayacak bir şey bırakırız.

Haziranı

ve

sonsuz baharı